A1 seviyesinde Almanca cümleler genellikle özne + fiil + nesne şeklinde kurulur.
Genel cümle sırası: Özne + Fiil + (Nesne)
| Cümle | Anlamı |
|---|---|
| Ich lerne Deutsch. | Ben Almanca öğreniyorum. |
| Du hast ein Buch. | Senin bir kitabın var. |
| Er spielt Fußball. | O futbol oynuyor. |
| Wir essen Pizza. | Biz pizza yiyoruz. |
| Sie liest ein Buch. | O bir kitap okuyor. |
Soru cümlelerinde fiil cümlenin başına getirilir.
Genel soru cümlesi sırası: Fiil + Özne + (Nesne)
| Cümle | Anlamı |
|---|---|
| Hast du ein Buch? | Bir kitabın var mı? |
| Lernst du Deutsch? | Almanca öğreniyor musun? |
| Arbeitet er heute? | O bugün çalışıyor mu? |
| Kommt sie zur Schule? | O okula geliyor mu? |
| Habt ihr Hunger? | Aç mısınız? |
Soru kelimesi cümlenin başında yer alır, ardından fiil ve özne gelir.
Genel sıra: Soru Kelimesi + Fiil + Özne + (Nesne)
| Cümle | Anlamı |
|---|---|
| Wie heißt du? | Adın ne? |
| Wo wohnst du? | Nerede yaşıyorsun? |
| Was machst du? | Ne yapıyorsun? |
| Wann beginnt die Schule? | Okul ne zaman başlıyor? |
| Warum lernst du Deutsch? | Neden Almanca öğreniyorsun? |
Olumsuz cümlelerde nicht veya kein kullanılır. “Nicht” fiilleri ve sıfatları olumsuz yapar, “kein” ise ismin olumsuzu olarak kullanılır.
| Cümle | Anlamı |
|---|---|
| Ich lerne nicht. | Ben öğrenmiyorum. |
| Ich habe kein Buch. | Benim kitabım yok. |
| Er spielt nicht Fußball. | O futbol oynamıyor. |
| Wir essen keine Pizza. | Biz pizza yemiyoruz. |
| Sie trinkt keinen Kaffee. | O kahve içmiyor. |
| Almanca Cümle | Türkçe Çevirisi |
|---|---|
| Ich gehe zur Schule. | Ben okula gidiyorum. |
| Hast du Zeit? | Vaktin var mı? |
| Wir spielen Fußball. | Biz futbol oynuyoruz. |
| Sie wohnt in Berlin. | O Berlin'de yaşıyor. |
| Ich habe kein Geld. | Benim param yok. |
| Wo bist du? | Neredesin? |
| Er trinkt Wasser. | O su içiyor. |
| Wir lernen Deutsch. | Biz Almanca öğreniyoruz. |
| Der Hund läuft schnell. | Köpek hızlı koşuyor. |
| Es ist sehr kalt heute. | Bugün hava çok soğuk. |
| Ich kann Englisch nicht. | İngilizce pek bilmiyorum. |
| Ich kann kein Englisch. | Hiç İngilizce bilmiyorum. |
Leo steht morgens auf. Er frühstückt mit seiner Familie. Dann geht er zur Schule. Die Schule beginnt um neun Uhr. Nach der Schule spielt er mit seinen Freunden im Park. Am Nachmittag isst er ein Eis. Am Abend macht er seine Hausaufgaben. „Ich muss für den Test lernen!“ denkt Leo. Später sieht er fern und geht früh ins Bett. „Morgen ist ein neuer Tag!“ sagt er.
Leo sabah uyanıyor. Ailesiyle kahvaltı yapıyor. Sonra okula gidiyor. Okul saat dokuzda başlıyor. Okuldan sonra arkadaşlarıyla parkta oynuyor. Öğleden sonra dondurma yiyor. Akşam ödevlerini yapıyor. “Test için çalışmam lazım!” diye düşünüyor Leo. Daha sonra televizyon izliyor ve erken yatıyor. “Yarın yeni bir gün!” diyor.